30 Haziran 2011 Perşembe

Sevdiklerim...

Sevgili öz'üm beni mimlemiş, konu yapmayı sevdiğimiz şeyler. Başlayalım bakalım... Birinci sırada yemek geliyor. Hep derim arkadaşlarım, özellikle de yemek yemeyi sevenler öğle yemeklerinde benimle aynı masada oturmak için cebelleşirler. Öyle iştahlı ve zevk alarak yerim ki. Mutluluğumu mu yansıtıyorum ne :) Seviyorum arkadaş, doğam bu benim, bebekken bile iştahlı ve damak zevki yerinde olan bir tombalakmışım.

Araba kullanmayı çok seviyorum, herkescikler trafikte strese giriyor ama ben seviyorum. Yalnız bir şey var, arabada yanlız olmam lazım. Kırolar gibi cıstaklı bir müzik açıyorum sonuna kadar (camlar kapalı tabiki:), ooh gel keyfim gel. Koca bey uyardı sonunda dayanamadı, rica ediyorum müziği bu kadar açma kötü kadınlar gibi dedi :) Ne alaka anlayamadım ama tabiki kendime özel bir vakitte beni mutlu eden bir şeye müdehalesini kabul etmeyip sonuna kadar açık dinlemeye devam ediyorum. Bir de o direksyon simidinin sağa ya da sola dönüşten sonra kendiliğinden avcumun içinde kayıp eski haline gelmesi var ya, o his de beni bitiriyor:)

Masaj yaptırmaya ise bayılırım. Ciddi ciddi güzel bir masaj için çok şey feda edebilirim. Fantazilerimde böyle mis kokulu tütsülü alengirli bir odada rahatlatıcı bir müzik eşliğinde kendime özel bir masajcıyı kapatıp sabahtan akşama kadar masaj yaptırmak var. Bendeki masaj deneyimleri bitmez. Mesela koca beyle balayında Bali'ye gitmiştik. Orada da her yerde masaj yapan kadınlar ve masaj merkezleri var. Lakin genel olarak böyle çok çirkin kadınlar yapıyor. Yatıyosun, iki kişi birden başlıyor 50 dakika boyunca biri ayaklara biri üst bölgeye aynı anda, mutluluktan Allahım sana geliyorum diye yükselmişliğim çok oldu:)Bak hatırladım gene beni bi titreme aldı:) Koca bey ise çok çirkin bunlar mengene gibi sıkıyolar diye kaçıp gitmişti :) Farkı anlayın yani... Ayrıca saçımla başımla uğraşılmasını manikür pedikür vs çok seviyorum. Daha dün el ve ayak bakımı yaptırdım tam 1 saat masaj peeling kremleme faslı vardı bugün çok iyiyim moralim yerinde :) Ha yaptıra yaptıra ölmüyorum, ancak öğle tatilinde işyerime yakın yerlerde yemekten sonra koştura koştura gidiyorum.


Başka bir şey, bebeğimin uyanınca kendiliğinden bana sarılıp öpmesi, günaydın annecim diye gülümsemesi beni bitiriyor. Her zaman yapmıyor ama yapıca o günüm birbaşka güzel geçiyor.

Bir de hamileyken göbeğim büyüdüğünde koca beyle yaptığımız "göbeğini göbeğime değdirseneeee..." dansı çok mutlu ediyordu. Onun göbek kocaman, benimkiyle aynı ölçüdeydi bir ara, durup durup ayağa kalkıp bu şarkıyı söyleyip göbeklerimizi çarpıştırıyorduk. Şimdi gene hamileyim ama kocamın dediğine göre o kıvama gelmemişim, henüz şarkımızı söylemek için erkenmiş. İkimiz de sırf bu yüzden göbeğimin büyümesini dört gözle bekliyoruz:)

Başka da beni böyle çok mutlu eden bişey aklıma gelmedi. Yani huzur veren, anlık basit mutluluk ve huzur veren şeyleri saymıyorum.

Not: Normal kilodayken alışveriş yapmayı da çok severdim, ama şimdi tabiri caizse sadece örtünmek için giyiniyorum. Topuklu ayakkabılarım rafa kalktı, kilodan bileklerim yoruluyor ayaklarım acıyor. Giysileri de tam anlamıyla çok yakıştıramıyorum. Bu hamilelik de tuz biber oldu, ööle salaş salaş dolaşıyorum :) İnşallah fazlalıkları atınca tekrar sevdiklerim arasına topuklu ayakkabılarım ve alışveriş yapmak girecek :)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

ne güzel mariposa eglenecek zevklerin var bende senin gibi masaja bayılıyorum hele heryerimin morarmasına eş sinir olurken ben sadece seviyorum.yemek ise aşkım dermişim 2.bebek dogunca arayacagın günler bu bahsettiklerin ama olsun şimdilik tadını cıkar sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum....

Unknown dedi ki...

çok keyifli bir yazı olmuş, teşekkür ederim..

mariposa dedi ki...

Selinkacım hoşgeldin, dün bütün gün yorum yapmaya çalıştım olmadı. Artık kendi bloğuma yazabiliyorum ama seninkine yapamadım. Yorum yap alanı kutucuk şeklinde çıkanlarda sorun olmuyor yani. Kısaca çok özlettin kendini arkadaşım, hoşgeldin sefalar getirdin.

Özüm ben teşekkür ederim sevdiğim şeyleri hatırlamama vesile oldun:)